Prof. Dr. Karalezli: "Gençlerde diz ağrısı önemlidir""
SAĞLIK
(İHA) - İhlas Haber Ajansı |
10.12.2025 - 15:30, Güncelleme:
10.12.2025 - 15:25
Prof. Dr. Karalezli: "Gençlerde diz ağrısı önemlidir""
Prof. Dr. Karalezli: "Gençlerde diz ağrısı önemlidir""
Ortopedi ve Travmatoloji Uzmanı Prof. Dr. Mustafa Nazım Karalezli, kas iskelet sistemi tümörlerini anlattı. Kemik tümörlerinin çeşitlerini, bulgularını ve tedavi seçeneklerini paylaşan Dr. Karalezli, özellikle gençlerde diz ve omuz çevresi ağrılarına vurgu yaparak "10-20 yaş arasındaki gençlerde diz ve omuz ağrısı önemlidir" ifadelerini kullandı.Ortopedi ve Travmatoloji Uzmanı Prof. Dr. Mustafa Nazım Karalezli, kas-iskelet sistemi tümörlerine ilişkin önemli değerlendirmelerde bulundu.Kemir tümörleriTümörlerin her zaman kötü huylu olmadığına dikkat çeken Karalezli, "Kemik tümörleri kabaca ikiye ayrılır. İyi huylu tümörler ve kötü huylu tümörler yani kanserler" ifadelerini kullanarak, kötü huylu tümörlerin hem kemiğin kendi kanserlerinden hem de vücudun başka yerlerinden sıçrayan tümörlerden kaynaklanabileceğini söyledi. Kemik tümörleri arasında en sık metastatik tümörlerin görüldüğünü aktaran Karalezli, "Aslında en çok görülen kemik tümörleri metastatik tümörlerdir. Yani vücutta herhangi bir yerdeki tümörün kemiğe sıçraması ile olan tümörlerdir. Kemiğe en çok metastaz yapan kanserler akciğer, meme, böbrek, troid ve prostat kanserleridir" dedi.Belirtilerin hastalığın türüne göre değiştiğini belirten Prof. Dr. Karalezli, "Metastatik tümörlerin bulguları asıl tümörün olduğu yere göre değişir. Örneğin akciğer kanserinin bulgusu ile böbrek kanserininki farklıdır. Ama genel olarak halsizlik, bulantı, kilo kaybı ve ateş gibi bulgular görülebilir. Metastatik tümörlerde ve kemiğin kendi tümöründe asıl semptom ağrıdır" dedi."Ağrı vücudun savunma ve uyarı mekanizmasıdır"Ağrıların özelliklerine dikkat çeken Karalezli, "Ağrının dinlenme sırasında ve gece ağrıları şeklinde olması önemlidir" diyerek geçmeyen kemik ağrılarının ihmal edilmemesi gerektiğini vurguladı. Karalezli, "Ağrı vücudun savunma ve uyarı mekanizmasıdır" ifadeleriyle uzun süren, gittikçe artan ve ilaçlara yanıt vermeyen ağrıların araştırılması gerektiğini belirtti."Metastatik tümörleri 50 yaştan sonra görülür"Yaş gruplarına göre risk dağılımına da değinen Karalezli, "İstatistiksel olarak primer kemik tümörleri en çok 10-20 yaş arasında, metastatik tümörleri de 50 yaştan sonra görülürler" dedi. Tümörlerin en sık görüldüğü bölgelerin de yaşa göre değiştiğini söyleyerek, "En çok diz çevresi. Daha sonra omuz çevresi. Metastatik tümörler ise omurga ve kalça çevresinde sıktır" ifadelerini kullandı."Kesin tanı ise biyopsi ile konulur"Tanıda kan testlerinin sınırlı olduğunu belirten Karalezli, "Genel olarak spesifik bir test yoktur. Kemik tümörlerinde görüntüleme yöntemleri daha çok işe yararlar" diyerek röntgen, tomografi, MR ve sintigrafinin en çok kullanılan yöntemler olduğunu söyledi. "Kesin tanı ise biyopsi ile konulur" diye ekledi.Tedavi seçeneklerine ilişkin konuşan Karalezli, "Kemik tümörlerinde bazen hiçbir şey yapmayız ve takip ederiz. Tabii ki bu iyi huylu olduğu kesin olan tümörlerde uygulanan bir yöntemdir" dedi. İyi huylu olsa bile bazı durumlarda cerrahiye ihtiyaç duyulabileceğini belirterek, "Kırık riski varsa, sinire baskı yapıyorsa veya kemikte deformiteye neden oluyorsa iyi huylu da olsa cerrahi tedavi öneririz" ifadelerini kullandı.Kötü huylu tümörlerde cerrahinin temel tedavi olduğunu belirten Karalezli, "Cerrahi tedavide tümörü çıkartabildiğimiz gibi ampütasyon dediğimiz kolu veya bacağı alma şeklinde çok istemediğimiz tedavi şeklini de yapabiliriz" dedi. Son yıllarda uzvu koruyucu yöntemlerin geliştiğini vurguladı ve bazı durumlarda kemoterapi ile cerrahinin birlikte uygulandığını söyledi.Karalezli, patolojik kırıklara ilişkin olarak, "Normalde kemiğin kırılmasına neden olmayacak enerjideki bir travma ile kemikte kırık olması patolojik kırıktır" diyerek bunun ekseriyetle kemik erimesi veya tümör gibi altta yatan nedenlerden kaynaklandığını ifade etti.Toplumda yaygın olan yanlış inanışlara da değinen Karalezli, "Tümöre neşter vurulursa azar", " Bu çok genel ve yanlış bir inanıştır" sözleriyle cerrahiden kaçınmanın doğru olmadığını belirtti. Yanlış tedavi edilen kötü huylu tümörlerin tekrar edebileceğini söyleyerek, "Bu nedenle hastaların da patoloji sonuçlarını takip etmeleri gerekli ve önemlidir" ifadelerini kullandı.
Prof. Dr. Karalezli: "Gençlerde diz ağrısı önemlidir""
Ortopedi ve Travmatoloji Uzmanı Prof. Dr. Mustafa Nazım Karalezli, kas iskelet sistemi tümörlerini anlattı. Kemik tümörlerinin çeşitlerini, bulgularını ve tedavi seçeneklerini paylaşan Dr. Karalezli, özellikle gençlerde diz ve omuz çevresi ağrılarına vurgu yaparak "10-20 yaş arasındaki gençlerde diz ve omuz ağrısı önemlidir" ifadelerini kullandı.
Ortopedi ve Travmatoloji Uzmanı Prof. Dr. Mustafa Nazım Karalezli, kas-iskelet sistemi tümörlerine ilişkin önemli değerlendirmelerde bulundu.
Kemir tümörleri
Tümörlerin her zaman kötü huylu olmadığına dikkat çeken Karalezli, "Kemik tümörleri kabaca ikiye ayrılır. İyi huylu tümörler ve kötü huylu tümörler yani kanserler" ifadelerini kullanarak, kötü huylu tümörlerin hem kemiğin kendi kanserlerinden hem de vücudun başka yerlerinden sıçrayan tümörlerden kaynaklanabileceğini söyledi. Kemik tümörleri arasında en sık metastatik tümörlerin görüldüğünü aktaran Karalezli, "Aslında en çok görülen kemik tümörleri metastatik tümörlerdir. Yani vücutta herhangi bir yerdeki tümörün kemiğe sıçraması ile olan tümörlerdir. Kemiğe en çok metastaz yapan kanserler akciğer, meme, böbrek, troid ve prostat kanserleridir" dedi.
Belirtilerin hastalığın türüne göre değiştiğini belirten Prof. Dr. Karalezli, "Metastatik tümörlerin bulguları asıl tümörün olduğu yere göre değişir. Örneğin akciğer kanserinin bulgusu ile böbrek kanserininki farklıdır. Ama genel olarak halsizlik, bulantı, kilo kaybı ve ateş gibi bulgular görülebilir. Metastatik tümörlerde ve kemiğin kendi tümöründe asıl semptom ağrıdır" dedi.
"Ağrı vücudun savunma ve uyarı mekanizmasıdır"
Ağrıların özelliklerine dikkat çeken Karalezli, "Ağrının dinlenme sırasında ve gece ağrıları şeklinde olması önemlidir" diyerek geçmeyen kemik ağrılarının ihmal edilmemesi gerektiğini vurguladı. Karalezli, "Ağrı vücudun savunma ve uyarı mekanizmasıdır" ifadeleriyle uzun süren, gittikçe artan ve ilaçlara yanıt vermeyen ağrıların araştırılması gerektiğini belirtti.
"Metastatik tümörleri 50 yaştan sonra görülür"
Yaş gruplarına göre risk dağılımına da değinen Karalezli, "İstatistiksel olarak primer kemik tümörleri en çok 10-20 yaş arasında, metastatik tümörleri de 50 yaştan sonra görülürler" dedi. Tümörlerin en sık görüldüğü bölgelerin de yaşa göre değiştiğini söyleyerek, "En çok diz çevresi. Daha sonra omuz çevresi. Metastatik tümörler ise omurga ve kalça çevresinde sıktır" ifadelerini kullandı.
"Kesin tanı ise biyopsi ile konulur"
Tanıda kan testlerinin sınırlı olduğunu belirten Karalezli, "Genel olarak spesifik bir test yoktur. Kemik tümörlerinde görüntüleme yöntemleri daha çok işe yararlar" diyerek röntgen, tomografi, MR ve sintigrafinin en çok kullanılan yöntemler olduğunu söyledi. "Kesin tanı ise biyopsi ile konulur" diye ekledi.
Tedavi seçeneklerine ilişkin konuşan Karalezli, "Kemik tümörlerinde bazen hiçbir şey yapmayız ve takip ederiz. Tabii ki bu iyi huylu olduğu kesin olan tümörlerde uygulanan bir yöntemdir" dedi. İyi huylu olsa bile bazı durumlarda cerrahiye ihtiyaç duyulabileceğini belirterek, "Kırık riski varsa, sinire baskı yapıyorsa veya kemikte deformiteye neden oluyorsa iyi huylu da olsa cerrahi tedavi öneririz" ifadelerini kullandı.
Kötü huylu tümörlerde cerrahinin temel tedavi olduğunu belirten Karalezli, "Cerrahi tedavide tümörü çıkartabildiğimiz gibi ampütasyon dediğimiz kolu veya bacağı alma şeklinde çok istemediğimiz tedavi şeklini de yapabiliriz" dedi. Son yıllarda uzvu koruyucu yöntemlerin geliştiğini vurguladı ve bazı durumlarda kemoterapi ile cerrahinin birlikte uygulandığını söyledi.
Karalezli, patolojik kırıklara ilişkin olarak, "Normalde kemiğin kırılmasına neden olmayacak enerjideki bir travma ile kemikte kırık olması patolojik kırıktır" diyerek bunun ekseriyetle kemik erimesi veya tümör gibi altta yatan nedenlerden kaynaklandığını ifade etti.
Toplumda yaygın olan yanlış inanışlara da değinen Karalezli, "Tümöre neşter vurulursa azar", " Bu çok genel ve yanlış bir inanıştır" sözleriyle cerrahiden kaçınmanın doğru olmadığını belirtti. Yanlış tedavi edilen kötü huylu tümörlerin tekrar edebileceğini söyleyerek, "Bu nedenle hastaların da patoloji sonuçlarını takip etmeleri gerekli ve önemlidir" ifadelerini kullandı.
Ortopedi ve Travmatoloji Uzmanı Prof. Dr. Mustafa Nazım Karalezli, kas-iskelet sistemi tümörlerine ilişkin önemli değerlendirmelerde bulundu.
Kemir tümörleri
Tümörlerin her zaman kötü huylu olmadığına dikkat çeken Karalezli, "Kemik tümörleri kabaca ikiye ayrılır. İyi huylu tümörler ve kötü huylu tümörler yani kanserler" ifadelerini kullanarak, kötü huylu tümörlerin hem kemiğin kendi kanserlerinden hem de vücudun başka yerlerinden sıçrayan tümörlerden kaynaklanabileceğini söyledi. Kemik tümörleri arasında en sık metastatik tümörlerin görüldüğünü aktaran Karalezli, "Aslında en çok görülen kemik tümörleri metastatik tümörlerdir. Yani vücutta herhangi bir yerdeki tümörün kemiğe sıçraması ile olan tümörlerdir. Kemiğe en çok metastaz yapan kanserler akciğer, meme, böbrek, troid ve prostat kanserleridir" dedi.
Belirtilerin hastalığın türüne göre değiştiğini belirten Prof. Dr. Karalezli, "Metastatik tümörlerin bulguları asıl tümörün olduğu yere göre değişir. Örneğin akciğer kanserinin bulgusu ile böbrek kanserininki farklıdır. Ama genel olarak halsizlik, bulantı, kilo kaybı ve ateş gibi bulgular görülebilir. Metastatik tümörlerde ve kemiğin kendi tümöründe asıl semptom ağrıdır" dedi.
"Ağrı vücudun savunma ve uyarı mekanizmasıdır"
Ağrıların özelliklerine dikkat çeken Karalezli, "Ağrının dinlenme sırasında ve gece ağrıları şeklinde olması önemlidir" diyerek geçmeyen kemik ağrılarının ihmal edilmemesi gerektiğini vurguladı. Karalezli, "Ağrı vücudun savunma ve uyarı mekanizmasıdır" ifadeleriyle uzun süren, gittikçe artan ve ilaçlara yanıt vermeyen ağrıların araştırılması gerektiğini belirtti.
"Metastatik tümörleri 50 yaştan sonra görülür"
Yaş gruplarına göre risk dağılımına da değinen Karalezli, "İstatistiksel olarak primer kemik tümörleri en çok 10-20 yaş arasında, metastatik tümörleri de 50 yaştan sonra görülürler" dedi. Tümörlerin en sık görüldüğü bölgelerin de yaşa göre değiştiğini söyleyerek, "En çok diz çevresi. Daha sonra omuz çevresi. Metastatik tümörler ise omurga ve kalça çevresinde sıktır" ifadelerini kullandı.
"Kesin tanı ise biyopsi ile konulur"
Tanıda kan testlerinin sınırlı olduğunu belirten Karalezli, "Genel olarak spesifik bir test yoktur. Kemik tümörlerinde görüntüleme yöntemleri daha çok işe yararlar" diyerek röntgen, tomografi, MR ve sintigrafinin en çok kullanılan yöntemler olduğunu söyledi. "Kesin tanı ise biyopsi ile konulur" diye ekledi.
Tedavi seçeneklerine ilişkin konuşan Karalezli, "Kemik tümörlerinde bazen hiçbir şey yapmayız ve takip ederiz. Tabii ki bu iyi huylu olduğu kesin olan tümörlerde uygulanan bir yöntemdir" dedi. İyi huylu olsa bile bazı durumlarda cerrahiye ihtiyaç duyulabileceğini belirterek, "Kırık riski varsa, sinire baskı yapıyorsa veya kemikte deformiteye neden oluyorsa iyi huylu da olsa cerrahi tedavi öneririz" ifadelerini kullandı.
Kötü huylu tümörlerde cerrahinin temel tedavi olduğunu belirten Karalezli, "Cerrahi tedavide tümörü çıkartabildiğimiz gibi ampütasyon dediğimiz kolu veya bacağı alma şeklinde çok istemediğimiz tedavi şeklini de yapabiliriz" dedi. Son yıllarda uzvu koruyucu yöntemlerin geliştiğini vurguladı ve bazı durumlarda kemoterapi ile cerrahinin birlikte uygulandığını söyledi.
Karalezli, patolojik kırıklara ilişkin olarak, "Normalde kemiğin kırılmasına neden olmayacak enerjideki bir travma ile kemikte kırık olması patolojik kırıktır" diyerek bunun ekseriyetle kemik erimesi veya tümör gibi altta yatan nedenlerden kaynaklandığını ifade etti.
Toplumda yaygın olan yanlış inanışlara da değinen Karalezli, "Tümöre neşter vurulursa azar", " Bu çok genel ve yanlış bir inanıştır" sözleriyle cerrahiden kaçınmanın doğru olmadığını belirtti. Yanlış tedavi edilen kötü huylu tümörlerin tekrar edebileceğini söyleyerek, "Bu nedenle hastaların da patoloji sonuçlarını takip etmeleri gerekli ve önemlidir" ifadelerini kullandı.
Muğla HABERİ
www.ehaber.tv.tr
Habere ifade bırak !
Bu habere hiç ifade kullanılmamış ilk ifadeyi siz kullanın.
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları
(0)
Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

