“Son yıllarda artan yangınlar, doğamızın ve toplum sağlığının ne kadar hassas dengelere bağlı olduğunu gösteriyor. Yangınların önüne geçebilmek için dağ, bayır demeden ormanlık ve mesire alanlarında en az 50 metre aralıklarla yollar açılmalı. Bu yollar, yangının diğer alanlara sıçramasını önlemek adına kritik önem taşıyor. Ayrıca bu alanlara su depoları yerleştirilmeli, giriş ve çıkış noktalarına yangınları anlık tespit edebilecek kamera sistemleri kurulmalı, bu sistemler de 7/24 izlenmelidir.” Orman ve mesire alanlarında yolların açılması ve artırılması, Toplu kullanım alanlarına yangın anında müdahale için su depoları yerleştirilmesi, Mesire ve piknik alanlarında sürekli devriye ekiplerinin görev yapması ve sık sık anonslarla halkın bilgilendirilmesi, Bu alanların yol ve ulaşım ağlarının gözden geçirilerek iyileştirilmesi, Gündüz saat 15.00’ten itibaren ateş yakmanın yasaklanması, Ormanlık ve piknik alanlarına su vanaları ve su hatlarının kurulması, Havanın kararmasından önce bu alanların tahliye edilmesi, Sadece belirlenmiş ve güvenli alanlarda ateş yakılmasına izin verilmesi, Beton zemin dışındaki yerlerde ateş yakılmasının kesin olarak yasaklanması, Kuru ağaç dallarının ve benzeri yanıcı materyallerin toplanarak alanlarda bırakılmaması, En önemlisi ise yangın çıkmadan önce bu ve benzeri çalışmaların derhal ve kararlılıkla uygulanmasıdır.  “Teknolojik imkânlarımızı seferber ederek her yeşil alanı yangınlara karşı koruma altına almalıyız. İhmalin geri dönüşü yok. Toplumun bilinçlendirilmesi, görevli personelin etkinliği ve altyapının güçlendirilmesiyle yangınları başlamadan önlemek mümkündür.”