Ailemiz var olsun.
Âlem bize yâr olsun.
“Milletimizin temel taşı olan aile birliğimizin en önemli unsuru kadınlarımız ve annelerimizdir.''
(Muhsin Yazıcıoğlu)
Müslüman Türk Milletinin mü’mine anneleri, kadınları ve erkeklerine selam olsun!
Kıymetli kardeşim!
İnsanın hayatına yön vererek yürüyebildiği daima iki yolu vardır. Biri mutluluğun neşv-ü nema bulduğu (var oluş) yani kurtuluşun yolu; Diğeri ise felaket ve her türlü günah ile örülmüş olan (pişmanlık) yani yok oluşun yoludur.
Bizlere düşen, kurtuluşun yoluna adımlarımızı düşürmek olmalıdır. Hayırlı bir evlat, hayırlı bir eş, hayırlı bir anne baba hatta nine ve dede olmak isteyen bireylerimizi, bu yol içtenlikle ve hasretle kendine doğru çağırmaktadır.
Günümüzde, aile birliğimizin temelini dinamitleyen pişmanlığın temsilcileri, sözüm ona çağdaşlık ve ilericilik adı altında aleni çekicilik ve sahteliğin süsleriyle yok oluşun yollarını süsleyerek avlarını bekleyen avcılar yırtıcılar misali örüp durmaktadırlar.
Bu gün yaşamış olduğumuz sıkıntının ana nirengi noktası; kadınlarımız ve erkelerimizin (bizim için kutsal olan) evlilik kurumuna sıkı sıkıya bağlı olmamalarından kaynaklanmaktadır.
Yaşanan çeşitli huzursuzluk, geçimsizlik ve şiddetten kaynaklı boşanmalar, ayrılıklar, birbirine saygı esaslı olan bu kurumu bir hayli yıpratmış durumdadır.
Bu hayırlı müesseseyi ayakta tutabilmek için Allah’ın rızasının ön aldığı bir davranış şekli ile yüreğimizi ve bedenimizi kuşatmalıyız. Bozulmamış adeta dalında sağlam duran nesiller yetiştirmek emelimiz olmalıdır.
Bunu sağlayamadığımız müddetçe çıkarların konuştuğu, fikri anlaşmazlıkların ayrılıklara götürdüğü, şiddetin kol gezdiği, sonuç olarak yıkıma uğrayan binamızın enkazında kalan çocuklarımız ve bireylerimiz hatta bir millet ve toplumumuz olacaktır.
Kıymetli kardeşim!
Farkında mıyız bilmem?
Ömürlerimizin, zamanın çeşitli fitne tezgâhlarında dokunan allı pullu kumaşlara sarıldığının.. Hatta, çağdaşlık adı altında pişirilip, pişirilip sahaya sürüldüğünün, hayâsızlık yemişleriyle nasılda zehirlendiğimizin acep farkında mıyız?
Ömürlerimizin, zamanın çeşitli fitne tezgâhlarında dokunan allı pullu kumaşlara sarıldığının.. Hatta, çağdaşlık adı altında pişirilip, pişirilip sahaya sürüldüğünün, hayâsızlık yemişleriyle nasılda zehirlendiğimizin acep farkında mıyız?
Güzel kardeşim!
Hayâ, bizim yitiğimizdir. ONU BULMALI VE KORUMALIYIZ.
Heyhat!...
Ruhlarımızı İslam ahlakından sıyırarak, gelebilecek saldırılara karşı pusatsız koyduk ve çıldırdı içimizde beliren ateşin adamları.
Ruhlarımızı İslam ahlakından sıyırarak, gelebilecek saldırılara karşı pusatsız koyduk ve çıldırdı içimizde beliren ateşin adamları.
Kadınlarımız, kızlarımız ve erkeklerimiz, bunları adeta özümsemekte ve kendini kayboluşun yolunda harcamaya durmaktadırlar. Şimdi nice yırtılmış, kirlenmiş giysilerimizi topluyoruz mahalle ve sokaklarımızdan. Kötürüm kahkahalar sarmışken evlerin odalarını, gönlümüzün ve kalbimizin evinin üzerine nice zelzeleler yığılmakta, dökülmektedir! Kim bilir?
Allah aşkına!... Aile kurumumuzu ayakta tutmak istiyor isek toplumumuzda edep ve hayâdan asla ödün vermemeliyiz.
Edep ve hayâ iyilik getirir, sevgilerimizi biriktirerek güzelliklerimizi kat be kat artırır ve kişiliğimizi yüceltir.
Edep ve hayâyı yitiren toplumlarda, ayrık otları gibi bir nesil ile kuşatılmış, ne idüğü belirsiz sloganların ses verdiği, Nuh kavmine özenen ahlaksızlıkların mesken ve sokaklarımızı sardığını rahatlıkla görebilmekteyiz.
Yüce Rabbimiz! Böyle sapkın davranışlardan ülkemizi ve milletimizi korusun inşallah.
Ey Müslüman Türk Milleti!
Gelin hep birlikte ve en yakınlarımızdan başlamak kaydı ile ailemizi, yuvamızı daha müreffeh ve daha şen eylemenin derdini dert edinelim. Varsa yıkıntıları, tamir edelim. Dökülmeye yüz tutmuş duvarları, kenarları, sıvaları, boyaları var ise İslam’ın ahlak boyasıyla boyayıp, gelenek ve göreneklerimizin hamuruyla da yoğurarak onaralım.
Böylelikle gönül mabetlerimizi (ailemizi) daha neşeli ve yaşanabilir kılmış oluruz.
Genç kardeşim!
Her insanı yakışıksız işlerden alıkoyan, yurdu ve yuvayı sağlam tutan, karşılıklı huzuru getiren, yüce dinimizin bize bahşettiği en güzel duygu sağanağı olan edep ve hayâmızdır. Allah hepimizi edep ve hayâdan uzak eylemesin. Amin!...
Genç kardeşim!
Şimdi, yitiğimizi bulma zamanıdır.
Ailemiz var olsun.!. Âlem bize yar olsun.!.