“Yola Koyul! Ölümlüler mahşerinde kar var”
Kıymetli okuyucu!
Rabbim cümlemizi sırât-ı müstakim üzere “apaçık, dosdoğru
ve hak yol''ile yola koyulanlardan eylesin inşallah.''
Âmin…
Kaleme aldığımız yeni yazımızda, bu minval üzere yol
yürümeyi uygun gördüm. Kabul göre efendim.
Yol, bizleri, şu dünya sahnesinde kaybettiğimiz kendimizi
yeniden bulmaya, içimizi ve dışımızı çepeçevre kuşatan asırlık
hüzünlerimize derman olabilecek dokunuşlar ile dokunmaya,
belki saf temiz kalpler ile okunmaya götürebilir.
Yol, bizleri köyümüzde, sokağımızda, mahallemizde veya
şehrimizde, hayata bakışımıza karşı oluşan duyarsızlığımızla
sebebiyet verdiğimiz, çeşitli adlarla biriken çıkmazlarımıza
yenilerini eklemeye de götürebilir.
Bu ayrıştırıcı ve meşakkatli zaman diliminde “ilk paragrafta
belirttiğimiz” gibi yaman ve bir o kadar da şerefli olacak olan
yola koyulabilmesini bilen, önüne çıkabilecek her türlü
zorlukların üstesinden gelebilecek insanlara,
coğrafyalarımızda ne kadar da ihtiyacımız var değil mi?
O zorluklar ki; gönlümüzün en ağır yükü, kalbimizin ufuklarını
kaplayan, kaygı depremlerinin yıkıntılarının izleridir.
Köksüzlerin ve mayasına besmele dokunmamış serseri
ruhların at koşturup, kalem oynattığı şu güzelim dünyamızda,
kendimizi bulmaya sebep olabilecek, tarihi serencamımızı
dillendirerek, gül burcuna sancaklarımızı çekebilecek yürekli
insanlara ne kadar da ihtiyacımız var değil mi?
Şairin dediği gibi:
“Güneşe giden yolu adımlarken, korkuları korkutarak
Karanlığı delmek için yürüyoruz, elimizde kor tutarak.”
İşte bütün gayemiz, kaybolan insanlığımızı kalp yoluna
döndürebilmek, hayata yeniden bismillah çekebilmektir
muradımız.
Bu sebeple beyhude yol tutanın sonu ya yardan düşmek
veyahut ta ömrünce yalnızlıkla görüşmek olacaktır. Siz siz
olun beyhude yollara sapmaktan hem kendinizi hem ehlinizi
koruyunuz.
Menzilimizde bizleri ötelere mısra mısra okunmak için, âsil ve
vefalı bekleyişler beklemektedir.
Peşimizi bırakmayacak olan ise mefkûremizin bıraktığı sevda
izleri olacaktır. Bize düşen, bu uğurda ömrümüze yetişen her
hâle “hoş geldi, safa geldi” demek olacaktır.
Geçmişinize hayırlı izler bırakınız ki geleceğinize mutluluklar
sokulabilsin.
Heybelerimize yerleştirdiğimiz dua dervişlerinin kutlu
niyazlarıyla, Yûsuf hüznü bir mesaj bütünlüğünde, geleceği
ma’mûr edilmiş zaman ve mekânlara doğru yola koyulma
vaktidir artık.
Yola koyul! Ölümlüler mahşerinde kar var
Yola koyul! Varlığımıza düşürülen karar
Yola koyul! Kıraçlarda yorulsa da nefesin
Yola koyul! Yiğidim, Gakkoş, Dadaş, Efe’sin
Yola koyul! İnilti gelen yerde dur
Yola koyul! Hayatın boşluklarını doldur
Yola koyul! Esenlik ilmek ilmek örünsün
Yola koyul! Bu kışın Nevbahar’ı görünsün.
Selam ve dua ile