Cemal ÇINAR (Araştırmacı-yazar)
Köşe Yazarı
Cemal ÇINAR (Araştırmacı-yazar)
 

Çanakkale’de Ümmetin Ruhu

Çanakkele’de Ümmetin Ruhu Batının silah gücüne karşı, ümmet ruhunun zafer hikayesi Çanakkale. Düşmanın cephede silah üstünlüğüne rağmen kalpleri dağınık (Haşr/17) olduğu için, İslam kardeşlik ruhuna karşı yenildiler. Müslümanların zaferi bu ruh birliği kazandı. Ümmetin en büyük silahi İslam kardeşliği ruhudur. İşte Çanakkaleyi anmaya çalışırken en çok dikkat edilecek husus bu ruhi diriliş hikayesinin iyice anlaşılması gerekir. Çanakkale ruhu, Türk, Kürt, Arap gibi tüm islami unsurları aynı maksad ve gaye etrafında birleştiren ellerden çok ümmet bilincidir. Bu ruhun terk edildiği anda ümmetin intiharı olur. Cephede savaşı kaybeden batı, kuklalarının eliyle bu ruhu masada parçaladılar. Adına “Vatanın bağımsızlığı ve bütünlüğü” diyerek aramıza tefrika koydular. Cihad ile alınan bir islam vatanının bağımsızlığı ve bütünlüğü, kendisiyle mücadele edilen düşmanın yasalarını getirerek İslam’a savaş açmanın bir manası olamaz. Batı bu noktada iki şey üzerinde durmaktadır. İslam’ın ümmet bilinci ve toplumların kardeşlik ruhunu yok etmek. Savaştan sonra iç içe geçmiş üç büyük kavmin arasına nifak koyarak birbirine kırdırdı. Bunlar Türkler, Kürtler ve Araplardır. İslam ve onun öğretisi olan kendi yazısını yasakladılar. Kur’an’ı Kerim dersini çağdışı gösterdiler. Dünyanın hiçbir yerinde olmayan ezanın aslını yasakladılar. Cephede çarpıştığı düşmanın yazısını, kanunlarını, kültür ve ahlakını silah zoruyla kendi insanına dayattılar. Karşı çıkan tüm ilmi olanakları yasaklı ilan ettiler. Bu ilmin temsilcileri olan alimlerin binlercesini astılar. Hiç alakası olmayan, toplumun büyük ikinci parçası olan  Kürtlerin dilini, kılık kıyafetini, aile ve toplum yapısının, şehir, köy ve semt isimlerini yasakladılar. Türkün eline batıyı kendine kible edinerek onların yasalarını kanun kabul ettiler. Araplar’ı “bizi arkadan vurdular” ve “Ka’be arabın olsun” dediler. Kürtleri asi ilan ederek katliamdan geçirdiler. Subhanellah! Batıya karşı cephede beraber çarpışan Araplar hain, Kürtler asi ve “Türk’ün Türkten başaka dostu yoktur” denilerek bu üç büyük kavim arasına fesat koymayı bir devlet politikası haline getirdiler. Batıya karşı cephede kardeşçe çarpışan bu üç büyük kavmi, düşmanla masaya oturanlar tarafından üçbüyük düşman kavim ilan ettiler. Hayret bir şey. Çanakkalenin ruhu, cephede Allah’ın rızası için isilam’ın cihadı ile kazanıldı. Fakat masaya oturanlar bu ruhun üzerine Batının kezzap suyunu döktüler. Devletin yasalarını, kendileriyle çarpıştıkları devletlerden parça parça alarak kurdular. Cephe-masa ilişkisinin bu kadar ters yüz edildiği başka bir tarihi yaşanmışlığı okumuş değilim. Kürtlerin toplumsal varlığı inkar dilleri yasak edildi. Bunu taçlandırmak için Kürdün kılık kıyafeti, şalvarı, sarığı ve çarşafı yasak edildi. Dinin temel mekanları olan tekkye, zaviye, medrese ve Kur’an kursları, Kur’an dersi ve ezan bile yasaklandı. Çanakkale ruhu Ümmetin büyük üç unsuru olan Kürt, Türk ve Arapları tamamen birbirine düşman ettiler. Batı emperyalizmine karşı en büyük zafer, bu üç büyük toplum arasında İslam kardeşlik ruhunu yeniden kurmakla ancak mümkün olur. Bu zor olsa da imkansız değildir.  
Ekleme Tarihi: 23 Mart 2024 - Cumartesi

Çanakkale’de Ümmetin Ruhu

Çanakkele’de Ümmetin Ruhu

Batının silah gücüne karşı, ümmet ruhunun zafer hikayesi Çanakkale. Düşmanın cephede silah üstünlüğüne rağmen kalpleri dağınık (Haşr/17) olduğu için, İslam kardeşlik ruhuna karşı yenildiler. Müslümanların zaferi bu ruh birliği kazandı. Ümmetin en büyük silahi
İslam kardeşliği ruhudur. İşte Çanakkaleyi anmaya çalışırken en çok dikkat edilecek husus bu ruhi diriliş hikayesinin iyice anlaşılması gerekir.

Çanakkale ruhu, Türk, Kürt, Arap gibi tüm islami unsurları aynı maksad ve gaye etrafında birleştiren ellerden çok ümmet bilincidir. Bu ruhun terk edildiği anda ümmetin intiharı olur. Cephede savaşı kaybeden batı, kuklalarının eliyle bu ruhu masada parçaladılar. Adına “Vatanın bağımsızlığı ve bütünlüğü” diyerek aramıza tefrika koydular. Cihad ile alınan bir islam vatanının bağımsızlığı ve bütünlüğü, kendisiyle mücadele edilen düşmanın yasalarını getirerek İslam’a savaş açmanın bir manası olamaz. Batı bu noktada iki şey üzerinde durmaktadır. İslam’ın ümmet bilinci ve toplumların kardeşlik ruhunu yok etmek. Savaştan sonra iç içe geçmiş üç büyük kavmin arasına nifak koyarak birbirine kırdırdı. Bunlar Türkler, Kürtler ve Araplardır. İslam ve onun öğretisi olan kendi yazısını yasakladılar.

Kur’an’ı Kerim dersini çağdışı gösterdiler. Dünyanın hiçbir yerinde olmayan ezanın aslını yasakladılar. Cephede çarpıştığı düşmanın yazısını, kanunlarını, kültür ve ahlakını silah zoruyla kendi insanına dayattılar. Karşı çıkan tüm ilmi olanakları yasaklı ilan ettiler. Bu ilmin temsilcileri olan alimlerin binlercesini astılar. Hiç alakası olmayan, toplumun büyük ikinci parçası olan  Kürtlerin dilini, kılık kıyafetini, aile ve toplum yapısının, şehir, köy ve semt isimlerini yasakladılar. Türkün eline batıyı kendine kible edinerek onların yasalarını kanun kabul ettiler.

Araplar’ı “bizi arkadan vurdular” ve “Ka’be arabın olsun” dediler. Kürtleri asi ilan ederek katliamdan geçirdiler.

Subhanellah! Batıya karşı cephede beraber çarpışan Araplar hain, Kürtler asi ve “Türk’ün Türkten başaka dostu yoktur” denilerek bu üç büyük kavim arasına fesat koymayı bir devlet politikası haline getirdiler. Batıya karşı cephede kardeşçe çarpışan bu üç büyük kavmi, düşmanla masaya oturanlar tarafından üçbüyük düşman kavim ilan ettiler. Hayret bir şey. Çanakkalenin ruhu, cephede Allah’ın rızası için isilam’ın cihadı ile kazanıldı.

Fakat masaya oturanlar bu ruhun üzerine Batının kezzap suyunu döktüler. Devletin yasalarını, kendileriyle çarpıştıkları devletlerden parça parça alarak kurdular. Cephe-masa ilişkisinin bu kadar ters yüz edildiği başka bir tarihi yaşanmışlığı okumuş değilim.

Kürtlerin toplumsal varlığı inkar dilleri yasak edildi. Bunu taçlandırmak için Kürdün kılık kıyafeti, şalvarı, sarığı ve çarşafı yasak edildi. Dinin temel mekanları olan tekkye, zaviye, medrese ve Kur’an kursları, Kur’an dersi ve ezan bile yasaklandı.
Çanakkale ruhu Ümmetin büyük üç unsuru olan Kürt, Türk ve Arapları tamamen birbirine düşman ettiler. Batı emperyalizmine karşı en büyük zafer, bu üç büyük toplum arasında İslam kardeşlik ruhunu yeniden kurmakla ancak mümkün olur. Bu zor olsa da imkansız değildir.


 

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve ehaber.tv.tr sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.