Kulun Yüce Allah’a Verdiği Üç Misak
İnsanın Yüce Allah ile olan ilişkisi, derin bir bağlılık ve bilinç zemininde kurulur. Bu bağlamda “misak”, yani sözleşme; kulun Rabbine verdiği ahdi ifade eder. Üç temel misak, bu ahlaki ve manevi bağın yapıtaşlarını oluşturur:
1️⃣ Şehadet Misakı
İmanın temeli olan bu misak, Kelime-i Şehadet’e dayalı bir bağlılık sözüdür. İnsan, Allah’ın her haline şahit olduğuna inanır ve bu bilinçle yaşar. Bu da dinin sadece emir ve yasaklardan ibaret görülmesini önler. Yüce Allah; sadece hükmeden değil, şah damarından yakın olan bir varlık olarak iç dünyada yer bulur. Böylece iman ve ibadet, şekilsel değil ahlaki ve ruhi bir yaşantıya dönüşür.
2️⃣ Emanet Misakı
Bu misak, insan ile kainat arasındaki ilişkiyi tanımlar. Dünya ve içindeki her şey, insana ait değil, ona emanet edilmiştir. Bu anlayış; varlıklar üzerinde bir sahiplik ya da egemenlik taslamayı değil, nimetlere geçici tasarrufla yaklaşmayı öğretir. Emanete riayet, onu verenin koyduğu ölçüler çerçevesinde hareket etmeyi ve bundan istifade etmeyi gerektirir. Bu yaklaşım aynı zamanda bir ahlak sorumluluğudur.
3️⃣ Risalet Misakı
Bu, Yüce Allah’ın peygamberlerle yaptığı ve onların şahsında tüm insanlığa yönelik olan misaktır. Amacı, insanlara Şehadet misakını hatırlatmak ve Emanet misakına uygun bir hayatı teşvik etmektir. Bu da ancak ilahi esaslara dayanan bir hukuk düzeni—yani şer’i yasalar—ile mümkün olur. Risalet misakı, bireyin hem manevi hem toplumsal sorumluluğuna işaret eder.
Sonuç olarak: Kulun Allah’a olan bağlılığı üç temel misakla ifade edilir:
-
Müşahede (Şehadet) Misakı
-
Emanet Misakı
-
Risalet Misakı
Bu misaklar, yalnızca bireysel bir sözleşme değil; aynı zamanda hayatı kuşatan ve insanı sorumluluğa çağıran ahlaki bir duruşun ifadesidir.
Bu üç misak, bir Müslüman olarak hayatımızın temel ilkelerini belirlediği gibi, İslami bir topluluğun fertleri olarak da bizlere derin bir sorumluluk yükler. Bir İslam devleti halkı olarak; adaleti yaşatmak, emanete riayet etmek, hakikati savunmak ve peygamber ahlakını toplumun her alanında örnek almakla mükellefiz. Dualarımız; sözde kalan ahitlerin hayata yansıdığı, misakların davranışa dönüştüğü bir toplum içindir. Rabbimiz bizi bu bilinci taşıyan, sorumluluklarının farkında bir ümmet kılsın...
