“Sınır Yok, Kural Yok, Vicdan Hiç Yok”
Sabah gözümüzü açtık, haberler bomba gibi: Amerika kalkmış, İran’ın nükleer tesislerini vurmuş. Hem de öyle böyle değil, yerin dibine gömülmüş Fordow’u bile delip geçmişler. Trump çıkmış, “başarılı operasyon” diyor. Sanki bilgisayar oyunu oynuyor.
Ama mesele sadece İran değil. Mesele şu:
Artık bu dünyada hiçbir ülkenin sınırı, egemenliği, güvenliği kalmadı. Güçlü olan düğmeye basıyor, zayıf olanın başına bomba yağıyor. Sonra da çıkıp “barış istiyoruz” diyorlar. Hadi oradan!
Trump denen adamı barış güvercini gibi pazarlayanlar vardı. “Savaşları bitirecek” dediler, “dünya güllük gülistanlık olacak” dediler. Ama gelinen noktada dünya diken üstünde. Barış değil, barut kokusu sardı her yeri.. Ne malum belki de Amerika İran’a tesislerini boşalt dedi..Sonra vurularak İsrail susturuldu..Ama biz kanıyormuyuz buna? Hayır..!
Bakın, biz öyle kolay lokma değiliz.. Ne İran gibi yalnızız, ne de İsrail gibi arkamızda devasa lobiler var. Ama bizim başka bir gücümüz var: dengeyi koruma aklı. Ne sağa savrulacağız, ne sola. Ne Amerika’nın dümen suyuna gireceğiz, ne de körü körüne cephe alacağız. Çünkü bu coğrafyada ayakta kalmanın yolu, akıllı durmaktan geçer.
Ama bu da yetmez. Halk olarak bizim de gözümüzü açmamız lazım.. Ama yarın sıra başka bir ülkeye gelirse, hatta bir gün bizim kapımız çalınırsa, o zaman ne yapacağız?
Bu işin şakası yok. Bugün İran’a yapılan, yarın başka bir ülkeye yapılır. Çünkü bu düzen artık “haklı olanın” değil, “kendini güçlü görenin” düzeni.. Ve biz bu düzene GÜÇLÜ TÜRKİYE DEVLETİ olarak ya kafa tutacağız ya da taraf olmadan, ama sessiz de kalmadan, aklıyla, diplomasisiyle, halkının vicdanıyla bu yangını söndürmeye çalışan, ateşe benzin döken değil, su taşıyan olacağız..
''İslam’ı dosdoğru yaşayarak, Allah için; adalet ve merhamet duygularıyla harmanladığı akıllı siyasetiyle kararlar alan, Türkiye’nin iç ve dış politikasında kritik dönemeçlerde aldığı stratejik adımlarla dikkat çeken Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan, siyasal zekâsını zaman zaman risk alarak ama dengeleri gözeterek ortaya koymuştur. Karar alma süreçlerinde pragmatik ve hızlı refleksler sergileyerek, kriz anlarını çoğunlukla kendi lehine çevirmeyi başaran bir liderimiz ve hayal bile edilemeyecek kadar güçlü bir devletimiz var.''
“Müslüman Türkiye’ye düşman olanlar ne kadar oyun kurarsa kursun, bu millet artık her şeyin farkında. Ne sahte kurtuluş senaryolarına kanacak bir halk kaldı, ne de dışa boyun eğerek kendi milletini harcayacak, yarı yolda bırakacak bir lider var. Çünkü bu millet, devletiyle birlikte hem geçmişini unutmuyor hem geleceğine sahip çıkıyor.”

