Devletin himmeti olur kimseye mâni,
Hakkın nuru tutar zulmeti fenâya..
Sabırla bekle, kemâl sabırda ânii,
Gönülde yer eyler hakikat rüyâya..
(Sema Örs)
Bazı hakikatler vardır, sindirilmesi zaman alır. Hele ki bu hakikat, yıllarca savunduğunuz fikirlerin aksini gösteriyorsa…
Cumhurbaşkanının ortaya koyduğu başarılar karşısında yaşanan bu sindirim güçlüğünü bizzat gözlemliyorum. Özellikle çevremdeki bazı dostların, yüzüme baka baka hâlâ devletin gücünü görmezden gelme çabaları, artık bana sadece bir tek şeyi gösteriyor: çaresizlik.
Bu inkar değil cesaret, bu ısrar değil direniş... ama neye karşı?
Gerçekliğe mi? Her şeye rağmen hâlâ o “haklı çıkma” ihtimaline tutunmak mı? Oysa hakikat orada, apaçık ortada.
Devlet kararlılığını ortaya koydukça, bu tavırların da anlamı yitiriyor. Kibir ve utanç, çoğu zaman insanların yanlışlarını kabullenmesinin önündeki en büyük engel. Ve bu engel, zamanla yerini sessizliğe bırakıyor.
Bugün yaşananlar, yalnızca bir siyasi başarı hikâyesi değil. Aynı zamanda bir toplumsal yüzleşme süreci. Kimileri gerçeğin ağırlığı karşısında iki büklüm olurken, kimileri bu yükü gururla omuzluyor. Ben de o gururla yürüyenlerdenim.
Çünkü haklı olmak, sadece doğruyu söylemekle değil; zamanı geldiğinde sabırla hakikatin ortaya çıkmasını beklemekle anlam kazanıyor.
Ve evet, zaman haklıyı gösterdi..

