Türkiye'nin 8 Aralık Devrimi'nin arkasında olduğunu bilerek ve Türkiye'nin Suriye üzerinden Ortadoğu'ya ve Afrika'ya açılmasını engellemek amacıyla Suriye'de durmak bilmeyen kritik gelişmeler yaşanıyor..
Suriye'yi eski günlerine döndürmek, iç savaşa sürüklemek ve üç parçalı bir Suriye oluşturmak amacıyla sinsi bir plan devreye sokulmuştu.. Bu plan, Türkiye'nin 8 Aralık Devrimi'nin arkasında olduğunu bilerek ve Türkiye'nin Suriye üzerinden Ortadoğu'ya ve Afrika'ya açılmasını engellemek amacıyla yapıldı. En önemlisi, PKK/YPG ile yeni Suriye yönetimi arasında kritik bir anlaşma yapıldı. Bu anlaşmanın arkasında Amerika Birleşik Devletleri var, İsrail var,ve Fransa var.
Türk devleti, Şam'a beklenmedik bir ziyaret gerçekleştirerek duruma müdahale etti. Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, Savunma Bakanı Yaşar Güler ve MİT Müsteşarı İbrahim Kalın bu ziyarette yer aldı. Bu ziyaretin amacı, Türkiye'nin rahatsızlık duyduğu anlaşmanın detaylarını görüşmek ve durumu kontrol altına almaktı..
Anlaşma, PKK/YPG'ye özerklik vermeyi amaçlayan bir taktiği içeriyordu. Ahmet El Şara tehdit edilerek bu anlaşmayı kabul etmek zorunda bırakıldı. Lazkiye, Tartus, Humus, Ketra, Süveyda ve Dera bölgelerinde ayaklanmalar çıkarıldı. ABD ordusu da resmi hesaplarından kurt temalı operasyon görüntüleri yayınladı.
Türkiye, bu gelişmelerin ardından Suriye, Ürdün, Lübnan ve Irak ile birlikte Ürdün'de bir toplantı düzenledi. Bu toplantının amacı, Suriye'yi yeniden bölmemek ve PKK/YPG ile yapılan anlaşmayı engellemekti. Ahmet El Şara ile yapılan görüşmeler sonucunda Türkiye'nin istediği yörüngeye girildi. Komiteler toplanacak ve 9 ay içerisinde bu maddeler açıklığa kavuşturulacak. Yeni anayasa çalışmalarıyla birlikte bu maddeler özerkliğe dönüştürülmeye çalışılacak. Ancak, Türk devleti bu duruma müdahale ederek Suriye'deki gidişata el koydu. Ahmet El Şara ile yapılan görüşmeler sonucunda, İsrail'in Şam'ı vurması gibi tehlikeli oyunlar devam etti. Türkiye, bu çıkarmayla birlikte bölgedeki kontrolünü sağlamlaştırdı ve Amerika Birleşik Devletleri'ne ciddi bir mesaj verdi.
Sonuç olarak, Türkiye Suriye'deki gidişata müdahale ederek durumu kontrol altına aldı ve PKK/YPG'nin özerklik planlarını engelledi. İsrail'in provokasyonlarına karşı da dikkatli olunması gerektiği vurgulandı.
Türkiye'mizin bu başarıları, bölgedeki dengeleri değiştirme ve ulusal güvenliği sağlama konusundaki kararlılığının bir göstergesidir. Diplomatik ve askeri yeteneklerinin birleşimi, Türkiye'nin bölgesel liderlik konumunu pekiştirmektedir. Türkiye'nin gücü ve başarısı, uluslararası diplomasideki etkinliğiyle de kendini göstermektedir.
Sonuç olarak, Türkiye Suriye'deki zorlu süreçte gösterdiği kararlılık ve başarıyla, uluslararası arenada saygınlığını ve gücünü bir kez daha kanıtlamıştır. Bu adımlar, Türkiye'nin gelecekteki bölgesel ve küresel etkisini daha çok artıracağı kesin...Görelim bundan sonrasında EL Mİ YAMAN YOKSA BEY Mİ YAMAN..!!


