Bronzlaşma Diplomasiye Engel Mi?
Ortadoğu, yandıkça yanıyor. Gazze'de çocuklar ekmek bekliyor, Suriye “asker verin” diyor, uluslararası kamuoyu kelime oyunlarıyla oyalıyor. Ve tam bu sırada ekranlara bir kare düşüyor: Fatih Erbakan ve Ahmet Davutoğlu, Ortadoğu politikalarını konuşmak üzere buluşmuş. Ama fotoğraf konuşulanlardan çok daha fazla şey söylüyor…
İkisi de öyle yanmış ki, fonda palmiyeler eksik! Bronzluk seviyesi, Bodrum'un sezon açılışında en çok beğenilen DJ ile yarışır. Bu iki değerli siyasetçinin ten rengi değil, zamanlaması konuşuluyor aslında. Çünkü bu görüntüler, açlığın haber olduğu günlere denk geliyor. Kamera karşısında “ümmet” diyerek başlayan cümlelerin, güneş yağı kokusuyla bitmesi insanın kafasını kurcalıyor.
Şimdi bazıları çıkıp diyebilir: “Ne var canım? İnsanların tatil yapma hakkı yok mu?” Elbette var. Ama mesele tatil değil, tatilin kamusal sorumluluklarla eşzamanlı yürütülme biçimi. Ortadoğu ve ekonomi üzerine konuşan iki liderin, tam da Ortadoğu alev alevken güneşlenmiş gibi görünmesi, kamuoyunun empati barometresini düşürüyor. Bu fotoğraf, bir siyasi mesajdan çok bir gölgeliğin altındaki sessizlik gibi duruyor.
Yani kimse bronzlaşmasın demiyoruz. Ama insanlar açlıktan güneşe bakamaz hale gelmişken, siyasetçinin güneş altında bu kadar yanmış olması, içimizde bir şeyleri de yakıyor.
Sözün özü: “Sosyal medyada espri yağmuru!” diyerek, kullanıcıların mizah dolu yorumlarını sıralaması bu görüntülerin siyasetin ciddi atmosferine tebessüm katan bir an olarak değerlendirildiği de görülüyor...)