Sema Örs
Köşe Yazarı
Sema Örs
 

YARGIYI KİM YARGILAYACAK?

FETÖ (Fethullahçı Terör Örgütü) ile ilgili olarak Olağanüstü Hal (OHAL) İşlemleri İnceleme Komisyonu, örgütün devlet kurumlarına sızma yöntemlerini ve mahrem yapılanmasını 2020 Faaliyet Raporu'nda detaylı bir şekilde açıklamıştı. İşte bazı önemli noktalar: - FETÖ, özellikle mülkiye, adliye, askeriye ve emniyet gibi devlet kurumlarını ele geçirme amacıyla özel olarak yetiştirdiği mensuplarını nasıl devlet kurumlarına sızdırdığını anlatmıştır. - Örgütün faaliyetlerinin ilk aşaması, kamu kurumları giriş sınavlarına ait soruları mensuplarına temin etmek olmuştur. Bu soruları haksız şekilde temin eden kişiler, kamu kurumlarına girmişlerdir. - FETÖ, sınav çalışma evleri oluşturarak bu evlerde örgüt mensuplarını KPSS ve kurum sınavlarına hazırlamıştır. Bu sınavlardan yeterli puan alanlar, kamu kurumlarında önemli görevlere yerleştirilmiştir. - Örgütün sınav çalışma evlerinin finansmanı, FETÖ mensubu iş insanları tarafından sağlanmıştır. Bu bilgiler ışığında, FETÖ'nün devlet kurumlarına sızma girişimlerinin detaylarına ulaşmak için OHAL Komisyonu'nun 2020 Faaliyet Raporu'nu inceleyebilirsiniz. Türkiye, FETÖ ile kararlılıkla mücadele etmeye devam ederken, FETÖ’nün 15 Temmuz darbe girişiminin ardından örgütün yargı yapılanmasına Hakimler ve Savcılar Kurulu (HSK) ağır darbe vurmuş, çok sayıda yargı mensubu örgütle irtibat ve iltisakı nedeniyle başlatılan idari soruşturmalarda meslekten ihraç edilmişti.. Şimdi ne oldu da ? Danıştay 5. Dairesi, skandal bir kararla FETÖ’den ihraç edilen 450 ismi görevine iade etti ve bu karar, yargı dünyasında büyük tartışmalara yol açtı. İhraç edilen bu isimler arasında, FETÖ ile irtibat ve iltisakı ankesör aramaları, HTS geçmişe dönük arama ve sinyal kayıtları, tanık beyanları, ByLock yazışma içerikleri, emniyet analiz raporları ile tespit edilen birçok kişi bulunuyor. Ancak Danıştay’ın gerekçe olarak belge ve bilgilerin irtibat ve iltisak için yeterli olmadığını gösterdiği belirtiliyor. Bu skandal karar, yargı camiasında büyük bir tepkiyle karşılandı ve hala tartışılmaya devam ediyor. Bu olay, yargı sistemindeki hassas dengeyi gözler önüne seriyor ve yargı mensuplarının etik ve hukuki sorumluluklarını daha da önemli hale getiriyor. Göreve iade edilen isimlerin geçmişteki ilişkileri ve eylemleri titizlikle incelenmeli ve kamuoyuna şeffaf bir şekilde muhakkak açıklanması elzemdir... selam ve saygılarımla..
Ekleme Tarihi: 13 Şubat 2024 - Salı

YARGIYI KİM YARGILAYACAK?

FETÖ (Fethullahçı Terör Örgütü) ile ilgili olarak Olağanüstü Hal (OHAL) İşlemleri İnceleme Komisyonu, örgütün devlet kurumlarına sızma yöntemlerini ve mahrem yapılanmasını 2020 Faaliyet Raporu'nda detaylı bir şekilde açıklamıştı. İşte bazı önemli noktalar:
- FETÖ, özellikle mülkiye, adliye, askeriye ve emniyet gibi devlet kurumlarını ele geçirme amacıyla özel olarak yetiştirdiği mensuplarını nasıl devlet kurumlarına sızdırdığını anlatmıştır.
- Örgütün faaliyetlerinin ilk aşaması, kamu kurumları giriş sınavlarına ait soruları mensuplarına temin etmek olmuştur. Bu soruları haksız şekilde temin eden kişiler, kamu kurumlarına girmişlerdir.
- FETÖ, sınav çalışma evleri oluşturarak bu evlerde örgüt mensuplarını KPSS ve kurum sınavlarına hazırlamıştır. Bu sınavlardan yeterli puan alanlar, kamu kurumlarında önemli görevlere yerleştirilmiştir.
- Örgütün sınav çalışma evlerinin finansmanı, FETÖ mensubu iş insanları tarafından sağlanmıştır.
Bu bilgiler ışığında, FETÖ'nün devlet kurumlarına sızma girişimlerinin detaylarına ulaşmak için OHAL Komisyonu'nun 2020 Faaliyet Raporu'nu inceleyebilirsiniz.

Türkiye, FETÖ ile kararlılıkla mücadele etmeye devam ederken, FETÖ’nün 15 Temmuz darbe girişiminin ardından örgütün yargı yapılanmasına Hakimler ve Savcılar Kurulu (HSK) ağır darbe vurmuş, çok sayıda yargı mensubu örgütle irtibat ve iltisakı nedeniyle başlatılan idari soruşturmalarda meslekten ihraç edilmişti..

Şimdi ne oldu da ?

Danıştay 5. Dairesi, skandal bir kararla FETÖ’den ihraç edilen 450 ismi görevine iade etti ve bu karar, yargı dünyasında büyük tartışmalara yol açtı. İhraç edilen bu isimler arasında, FETÖ ile irtibat ve iltisakı ankesör aramaları, HTS geçmişe dönük arama ve sinyal kayıtları, tanık beyanları, ByLock yazışma içerikleri, emniyet analiz raporları ile tespit edilen birçok kişi bulunuyor. Ancak Danıştay’ın gerekçe olarak belge ve bilgilerin irtibat ve iltisak için yeterli olmadığını gösterdiği belirtiliyor. Bu skandal karar, yargı camiasında büyük bir tepkiyle karşılandı ve hala tartışılmaya devam ediyor.

Bu olay, yargı sistemindeki hassas dengeyi gözler önüne seriyor ve yargı mensuplarının etik ve hukuki sorumluluklarını daha da önemli hale getiriyor. Göreve iade edilen isimlerin geçmişteki ilişkileri ve eylemleri titizlikle incelenmeli ve kamuoyuna şeffaf bir şekilde muhakkak açıklanması elzemdir...
selam ve saygılarımla..

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve ehaber.tv.tr sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.