Provokasyonun En Tehlikelisi....
İnançlara Saldırının Hesaplı Sessizliği
Toplumu sokaklara dökemediler. Ayrıştıramadılar. Provokasyonların en bilinen yolları sonuç vermeyince şimdi en hassas noktamıza, inancımıza yöneldiler. Türk diyemiyorum, reklamı olur diye adını bile anmak istemediğim bir Avrupa dergisi, Peygamber Efendimiz (S.A.V.) hakkında çirkin ve seviyesiz bir karikatür yayınladı. Bu, yalnızca bir ifade özgürlüğü meselesi değil; bu bilinçli bir tahrik girişimidir. İslam dünyasının en derin duygularıyla oynanarak oluşturulmak istenen kargaşa, sadece dışarıdan değil, içeriden de destek arayanların oyunudur.
Her şey dikkatlice planlanmış: İnsanların tepkileri öngörülüyor, sokaklar karışsın isteniyor, millet birbiriyle ters düşsün, öfke sussun ama sağduyu da konuşmasın diye uğraşılıyor. Daha da kötüsü, içeriden bazı isimlerin sessizliği ya da dolaylı meşrulaştırmaları, bu oyunun bir parçası hâline geliyor.
Ancak bu millet ne zaman oyun kurulsa, ne zaman üzerine gelinse, ferasetiyle yanıt verdi. Bizler öfkeyle değil, bilinçle, vakarla ve değerlerimize sahip çıkarak duruş sergilemesini biliriz. Hz. Peygamber’e duyduğumuz sevgi, sokaklara taşan bir tepkiyle değil, hayatımıza yön veren bir ahlakla gösterilir.
Bu saldırılar karşısında yapılması gereken bellidir: Birlik olmak. Tepkimizi hukukun, insan onurunun ve ahlakın çizdiği sınırlar içinde göstermek. Bu kışkırtmayı, milletin karşısında durduğu her karanlık senaryo gibi boşa çıkarmak.
Bugün sessiz kalmak, yarın daha büyük kışkırtmalara kapı aralamaktır. Ama aynı şekilde öfkeyle hareket etmek de bu planın bir parçası hâline gelmektir. Doğrusu, bu milletin vakarına yakışır şekilde; bilinçli, sağduyulu ve kararlı bir duruştur...
Peygamberimiz Kırmızı Çizgimizdir
Bu millet, tarih boyunca nice badireler atlattı, nice ihaneti gördü. Ama her defasında inancına, değerlerine ve vicdanına sarılarak doğruldu. Bugün de durum farklı değil.
Peygamber Efendimiz (S.A.V.), bizim inancımızın, ahlakımızın, insanlık anlayışımızın timsalidir. Ona uzanan her dil, bu milletin kalbine uzanmış demektir. Ve biz, bu kalbi sahipsiz bırakmayız.
Bazıları bu hakareti fikir zannedebilir, bazıları suskun kalmayı siyaset sanabilir. Ama biz biliyoruz ki, susmak bazen ortak olmaktır, ve hakikatin yanında durmak her şeyden önce bir insanlık görevidir.
Türk vatandaşı olup Avrupaya uşaklık yapanlar,Buradan sesleniyoruz:
Peygamberimiz karikatürlere sığmaz, O’na dil uzatmak cüret değil, edepsizliktir.. Milletimizin sabrı da sevgisi de büyüktür ama değeriyle alay edilmesine asla sessiz kalmaz. Çünkü biz nefsimize değil, vicdanımıza kulak veririz.
Ve son sözümüz nettir:
Peygamberimiz Kırmızı Çizgimizdir. Bu çizgiyi geçenin karşısında sadece inananlar değil, bu milletin ortak vicdanı durur.. VE İKİ CİHAN BİR ARAYA GELSE BU VİCDANI YENEMEZ ÇÜNKÜ ALLAH (c.c) İNANANLARLA (müminlerle) BERABERDİR....!
